Reviews
User Score
Rate This
Descriptions:
Biraz şaşkın, biraz pişmanlık, çokça soru işaretleriyle dolu Ayşe’yi diller dökerek yatıştırdım biraz… Bekaretini kaybetmiş olması sanırım psikolojik olarak sarsmıştı kızı… Öpüp koklayıp vedalaştım evden çıktım. Dükkana gidip biraz çalıştım, müşteriler, tamirler derken akşama doğru evin yolunu tuttum.
“Bugün senin yanına geldim, yoktun. Ortağın vardı.” dedi eşim yemek sonrasında… Masayı beraber topluyor, mutfağa gidip geliyorduk.
“Toptancıları dolaştım, ödemeler vardı, onları götürdüm. Akşama kadar yoğundum. Hayrola? Sen niye geldin?”
“Ya senin komşu vardı ya, terzi Faruk… Ona bir iki elbise götürdüm, düğünde giyerim diye ayırmıştım, daralacak, kısaltılacak.” Faruk adını duyunca kulak kesildim. Faruk demek Hanife demekti, Ayşe demekti.
“Halletti mi bari? Ödemeyi bana bıraksaydın. Ben kafasını kopartır, ucuza hallederim.” Karım güldü,
“Yok canım, sana gerek kalmadı. Ben hallettim.” Karımın fettan bakışlarını beğenmedim,
“Çıkar bakayım şu baklayı ağzından… Nasıl hallettin?”
“Senin komşu baya bir çapkın aşkım… Abiye elbise zaten diz hizasındaydı. Kısaltalım biraz daha, mini etek istiyorum deyince bir ilgilendi, bir ilgilendi ki…”
“Tahmin ederim. Yapar şerefsiz… Ee, anlat bakalım, nasıl ilgilendi senin mini eteğinle? Sen de fingirdedin mi herife yoksa?”
“Ne bileyim, hoşuma gitti adamın ilgisi… Bu kadar kısa etek boyuna Koray bir şey demesin diye sordu. Bacaklarım iyice meydana çıkarmış, oturup kalkarken frikik verirmişim, zorlanırmışım. Yine de ben bilirmişim.”
“Koray bir şey demez deseydin. Geniş adamdır deseydin.”
“Aynen öyle dedim aşkım. Kocam benim giyimime karışmaz Faruk bey, ben istediğimi giyerim. Ne yapayım, ben böyle seviyorum dedim.”
Hanife (15), resim №2
“Hadi bırak şu bulaşıkları, gel yatak odasına gidelim de daha detaylı anlat bana şunu…”
Kahkahalar atarak, mıncıklayarak, sarılarak yatak odasına götürdüm karımı… İkimiz de aceleyle çırılçıplak soyunup yatağa atladık. Göğsüme yatırdım, saçlarını okşarken karım da sikimi okşamaya ve anlatmaya başladı.
“Aşkım, dedim ya, mini etek deyince kulakları dikti herif… Senin karın olduğumu biliyor aslında… Kalktı, elbiseyi açtı baktı, masaya yatırıp boyunu ölçtü. Sonra mezurayı aldı, bana döndü. Şöyle, boydan boya bir süzmesi vardı beni, görmen lazım aşkım…
“Yenge, ne kadar olsun boyu? Sen bir göster, ölçüsünü alayım.” dedi.
Üstümde yine etek vardı, dizden yukarıda boyu, elimle işaret ettim,
“Faruk bey, bu eteğimi günlük giyiyorum. Düğünde giyeceğim için abiyenin eteğini biraz daha kısa yapalım diyorum. Ne dersiniz?”
“Vallahi sen bilirsin yenge…” dedi. Ben ona bey diyorum, siz diyorum, o bana sen diye hitap ediyor. Ben de bozmadım, onunla aynı şekilde konuşmaya başladım.
“Evet ya Faruk, sevmiyorum öyle uzun uzun etekler giymeyi… Kısa olsun. Mini etek olsun. Bacaklarım uzun ya, yakışıyor mini etek bana… Düğünde şık olmak istiyorum.”
“Gerçekten yakışıyor yenge… Harikasın…” dedi bacaklarıma baka baka… Yanıma geldi, mezurayı omzumdan tutup aşağıya indirdi, mini etek boyu olarak ölçü almaya başladı.
“Keşke benim eşim de senin gibi düşünseydi.” dedi aldığı ölçüyü deftere yazarken…
“Neden? Uzun mu giyiyor karın?”
“Uzun olsa yine neyse, çarşaf giyiyor dışarıda… Bir şey diyemiyorum ama, bence abartıyor. Senin kadar olmasa da, çarşafın altında baya güzeldir benim hatun da…”
“Aman canım, şu dünyaya bir kere geliyoruz. Bacaklarım güzel, her yerim güzel, neden açmayayım, göstermeyeyim, insanlar neden beğenmesin? Öyle değil mi? Haksız mıyım sence?”
“Aslında öyle…” dedi Faruk, çekilip baştan aşağıya süzdü iyice… “Gerçekten her yerin ayrı güzel… Bacakların, göğüslerin, boy pos endam…” dedi sonunda… Baktım, pantolonun önü kabarmış herifin… Hoşuma gitti onu etkilemek,
“Teşekkür ederim Faruk…” dedim gözlerinin içine bakıp…
Önümde duruyordu zaten, mezurayı aldı, belimin etrafına sardı. Bunu yaparken iyice yaklaşmıştı, burnu neredeyse elbisemin dekoltesinden göğüslerimin arasına girecek adamın… Bir yandan da konuşuyor durmadan,
“Çok şanslı bizim Koray… Senin gibi harika bir karısı var, kıskanmamak elde değil…”
“Aşkım… Kızmıyorsun değil mi bunları açık açık anlatıyorum diye?” diye sordu anlatmasını kesip… Hem anlattığı şeylerden, hem de sikimi okşamalarından taş gibiydi benim alet… Burnumdan soludum,
“Ohh… Kızmak ne demek karıcım? Bayıldım. Sonra? Neler yaptınız? Ellettin mi kendini herife? Off… Okşadı mı eteğin altından? Nerelerini elledi bakayım?”
“Sapık kocam benim… Elin adamı karını elleyip okşasa, amımı götümü mıncıkladı desem zevkten bayılacak gibi soruyorsun. Sonrası bu kadar işte… Biraz daha ölçtü, belimi, kalçalarımı… Göğüs ölçümü bile aldı parmaklarını memelerime hafif değdirerek…”
“Şuna bak, anlatırken ağzı sulanıyor kaltağın… Zevklendin mi kız herif memelerini ellerken?”
“Valla, baya etkilendim, çok erotik bir hava oluştu. Ama o kadar… Tam o sırada başka müşteri geldi. Beni bırakıp kalkmış sikini gizlemeye çalışa çalışa o müşteriyle ilgilenmek zorunda kaldı. Ben de baktım bir şey olacağı yok, çıktım, eve geldim.”
“Demek müşteri gelmese dükkanda sikecek seni herif, öyle mi?” dedim karıma, belinden tutup kaldırdım, sikimin üstüne oturtturdum. Islanmıştı amcığı, sikimin başını yavaşça içine aldı dudaklarını ısırarak…
“Mmm… Amcığın su içinde kalmış karıcım. Anlattıkların seni de azdırdı değil mi benim gibi? Sikim taş gibi oldu, senin de klitorisin kemik gibi olmuş, şuna bak…”
“Ohhh… Aşkımm… Özlemişim sikini… İkimiz de birbirimizden azgınız değil mi? Ama napim? Çok tahrik oldum ben de… İkimiz yalnızız, dükkanın dip tarafında ütü yaptığı masanın arkasına çekmiş, oramı buramı elliyor adam ölçü alıcam diye… Ne diyorsun? Dükkanda siker miydi beni Faruk efendi?”
“Ohhh…” diye inledim. Düpedüz Faruk’un sikmesinden bahsediyordu karım… “Konuşma ulan böyle, bitiriyorsun beni… Sikerim seni bak, amına koyarım.”
“Siik… İstediğin gibi sik kocacım… Mmmm… Madem seni bu kadar azdırıyor, hadi biraz da sen devam et…”
Alttan kalçamı kaldırıp biraz daha soktum amcığına… İnleyerek karşıladı sikimin girişini… Ellerini göğsüme dayadı. Gözleri neredeyse kapalı, sikimin keyfini çıkarıyordu.
“Ben olsam seni sikmeden bırakmazdım aşkım…. O terzi masasının arkasına geçirir, masaya domaltıp arkadan eteğini kaldırırdım.”
“Ohhh… Çok iyi… Sonra kocacım?”
Hanife (15), resim №3
“Biraz amını parmaklardım, iyice sulansın diye…”
“Off… Aslında parmaklamasına gerek yok ki… Dokunması bile yetti o anda… Anında ıslandı amım… Öyle tahrik edici bir an…”
“Oh bebeğim… Senin istekle kabarmış amcığını avuçlamadan, zevk suyunu içmeden bırakır mıyım seni ben? Sonra da taş gibi olmuş sikimi amcığına köklerdim. Dükkanın önünden gelip geçenlere baka baka masa arkasında sikerdim seni ayak üstü…”
“Ohhh… Canım benim… Sikici kocam… Mmm… Peki, ya gerçek olsaydı bu? Faruk gerçekten sikseydi beni…?”
“Siksin bebeğim… Fahişe karım benim… Oracıkta seni sikmesini çok istedin aslında değil mi? Ohhh… Siksin seni… Ama beni de çağır o zaman… Faruk seni sikerken ben de yanınızda size bakayım.”
“Sapık seni… Adam beni sikerken sen zevk mi alacaksın kocacım?”
“Evet karıcım… Hem de çok zevk alacağım. Porno izler gibi izlerim sizi… Amına girip çıkışına bakarım, Faruk’un siki bir görünür, bir kaybolur. Eteğini yukarı sıvar adam, kalçalarını tokatlaya tokatlaya siker seni…”
Hanife (15), resim №4
“Ohhh… Sapıkk… Kıskanmaz mısın yabancı bir erkek beni sikerken?”
“Belki… Ama biraz kıskansam bile daha çok zevk alırım karıcım… Senin zevk almandan zevk alırım ben de… Ohh, güzel karım benim, seksi karım…”
“Ne biliyorsun zevk alacağımı aşkım? Belki adamın siki küçüktür seninkinden…”
Bir yandan konuşuyorduk bu şekilde, edepsiz, pornovari hayaller kurarak… Bir yandan da sikimin üstünde yaylana yaylana inip kalkıyordu karım…
Klitorisi kabarmış, kalçalarını sallayarak sikimin kıllarına amcığını sürtüyor, kendini okşattırıyordu. Ardından yukarı kalkıyor, sikimin başı dışarı çıkana kadar yükseliyor, sonra bir anda haşırt diye köküne kadar amcığına alıyordu benimkini…
“Ohh… Fahişe karım benim… Azgın karım… Çok güzel sikişiyorsun aşkım… Ben onun sikinin ne kadar olduğunu biliyorum. İdare eder diyeyim sana… Standart bir siki var Faruk beyin… Ama benim azgın karıcığıma zevk verir yine de…”
Karım şaşırmış, ağzı bir karış açılmış bana bakıyordu. Oturup kalkmayı bırakmıştı.
“Aaa… Nasıl yani? Nerden biliyorsun adamın sikinin boyunu sen?”
Alttan alttan belimi indirip kaldırmaya, karımı sikmeye başladım. O da harekete geçmiş, üstümde yaylanıyordu şimdi… Ama meraklı gözleri üstümde, benden cevap bekliyordu.
“Oh bebeğim. Adam tam bir sapık… Bizden farkı yok. Bilgisayarını bıraktı bana, tamir ettim. Porno sitelere gire çıka beynini yakmış aletin… Resetlemeden önce hard diskinin kopyasını aldım.”
“Ee? Neler varmış peki?”
“Neler var neler… Hepsini kaydedip sakladım, ona temiz bilgisayar teslim ettim. Hadi devam et karıcım, sikmeye devam et beni… Boşalmak üzereyim. Gösteririm sana hepsini… Ohhh… Çalkala bebeğim… Kalçalarını titret, döndür, sikim amcığının içinde dans etsin. Ohhh…”
Daha fazla dayanamadım, karımın amcığının içine döllerimi fışkırtmaya başladım. Karım da ben kökledikçe gaza geldi, eğilip boynuma sarıldı, kasıklarını kasıklarıma vurdura vurdura boşaldı o da…
Boşaldıktan sonra yan yana yattık yatakta, sakinleşmeyi bekledik. Karımın memeleri dimdik, uçları kabarık hala, inip kalkıyor sürekli…
“Hani nerde o resimler? Çıkar bakayım, merak ettim neler olduğunu…”
“Dur biraz dinleneyim kız… Ne bu acelen? Çok mu merak ettin adamın yarağını?”
“Senin yüzünden… Sen söylemesen haberim bile olmayacaktı. Hadi çıkar şu resimleri göreyim. O terzi dükkanında bana sikecek gibi bakarken pantolonunu kabartan aleti merak ettim, ne yalan söyleyeyim… Hem senden korkulur vallahi, adamın gizlisi saklısı kalmamış senden…”
“Sadece adamın mı hayatım? Karı koca cinsel yaşamlarını göreceksin biraz sonra…”
“Hadi canım… Çarşaflı, örtülü dediği karısı da öyle mi? Çabuk, kaldır kıçını, hemen görmek istiyorum.”
“Evet, çarşaflı karısı da… Kocasının yanına geliyor bazen, her yeri örtülü, kapalı… Ama o örtünün altında ne cevher, ne hazineler varmış, hayret edersin.”
Yataktan kalktım, dal taşak gidip laptopu aldım. Tekrar yatağa dönüp karımın yanına oturdum. Sırtımızı yatak başlığına dayamış vaziyette, laptop benim kucağımda, gizlediğim dosyaları açtım.
Sadece Faruk ile Hanife’nin olduğu klasör tabi, Ayşe’nin çıplak görüntülerini, benim ana kızı sikerken gizlice çektiğim videoları ayrı yerde saklamıştım.
“Pek bir özelliği yokmuş.” dedi karım dudağını bükerek… Açtığım ilk resme bakıyordu. Faruk yarağı kaldırmış, objektife poz veriyordu. Zamanlama kullanmış herhalde, ressama nü poz veren erkek model gibiydi sanki…
Hanife (15), resim №5
“Aşkım, tamam, başı filan güzel, pembe tenli, damarlı, taşakları da fena değil… Ama ne bileyim, senin sikin daha iyi bence… Bundan daha kalın ve uzun senin sikin…” devam etti karım yorumuna, yine de gözünü adamın sikinden ayırmıyordu.
“Teşekkür ederim iltifatına karıcım…” dedim, diğer resimleri arka arkaya tıklarken…
“Ne orospusun biliyor musun? Şuna bak, kocasının yanında uzanmış elin adamının sikine puan veriyor.”
“Ben karısını merak ettim.” Biraz sonra merakı giderildi. Hanife’nin utangaç yüzüyle normal ev giysileriyle resimleri çıktı. Bir kaç poz sonra açılmaya başladı. Göğüsleri açıldı, iri iri, uçları kabarmış.
“Güzel kadınmış doğrusu… Poz vermek hoşuna gidiyor herhalde…” dedi karım… “Şuna bak, meme uçları nasıl kabarmış duyduğu zevkten, parmak gibi…”
“Sen de eteğini kaldırıp kocasına bacaklarını gösterirken senin de hoşuna gitmedi mi? Dekolteyi de açmışsındır iyice, memeler meydanda… Adamın parmağı dokundu diye amcığın ıslanmış, kendin söyledin. Teşhirci orospular sizi… Göstermekten zevk alıyorsunuz.”
Hanife (15), resim №6
“Evet canım… Göstermek hoşumuza gidiyor. Kendi payıma, erkeklerin beğenerek, hatta sikecek gibi her yerime bakmalarından zevk alıyorum. Bana bakıp bakıp önlerini okşamalarına bayılıyorum, tahrik oluyorum. Hadi bırak konuşmayı, devam et…”
Sonraki resimlerde Hanife iyice açılıp saçıldı. Bacaklar meydana çıktı, iç çamaşırları kaldı. Çamaşırlar değişti, renk renk, model model tangalar, ipli modeller… Sonunda onları da çıkarıp attı, çırılçıplak poz vermeye başladı.
“Mmm… Gerçekten kocasının dediği kadar varmış hayatım. Seksi kadın… Hatları yuvarlacık, teni pürüzsüz…”
Karım konuştukça, Hanife’nin nü pozlarını gördükçe benim sikim de hızla sertleşmiş vaziyette, havaya dikilmişti. Onunla sevişmelerimiz aklıma geldi, o sahneleri hatırlamak daha da kudurttu beni…
Resimde parmaklarıyla ikiye ayırdığı amının dudaklarını az mı yalamıştım? Resimde bile ıslaklığı belli olan amcığının sularını az mı içmiştim? Off, o kurabiye amcığının içine az mı sokmuştum yarağımı? Önceleri zorla, şantajla, sonra kendi arzusuyla bağırta bağırta az mı sikmiştim bu güzel kadını?
Kucağımda duran laptopu biraz arkaya çekip önden kalkmış sikimi çıkarmak zorunda kaldım. Laptopun sıcaklığı sikimi yakmaya başlamıştı zira… Karım benim kalkmış yarağı görünce gülmeye başladı. Eliyle tutup parmaklarının arasında sıktı.
“Bakıyorum, karısı da senin hoşuna gitti aşkım… Yarak hazır asker, dikildi hemen çıplak karıyı görünce…”
Yandan uzanıp boynunu tuttum, kendime çekip dudaklarına bir öpücük kondurdum ateşli ateşli karşılık verdi.
“Fakat dediğin gibi güzel kadın bebeğim… Çok seksi… Şu kurabiye gibi amcığını görüp de siki kalkmayan erkek erkek değil ki…”
“Haklısın aşkım… Gerçekten öyle… Kadın halimle beni bile uyarmayı başardı orospu…”
“Ne diyorsun? Lezbiyenlik de var mıydı sende yoksa?”
“Şapşik… Amımı yalayan ha senin dilin olmuş, ha başkası, ha bu güzel kadın… Önemli olan zevk almak değil mi?”
“Evet canım… Aynen öyle…”
“Sanki şu anda gelip amımı yalasa, bacaklarımızı ayırıp birbirimizin klitorisine bastıra bastıra okşasak, vibratörle birbirimizi siksek… Kadın kadına sevişsek… Senin hoşuna gitmeyecek mi yani? Bize bakıp bakıp sikini sıvazlamaz mısın?”
“Off… Deli misin? Bayılırım, zevkten ölürüm ben de sizinle beraber… Hayır, benim şaştığım şey, bunları daha önce pek konuşmamıştık, haberim yoktu böyle şeyleri sevdiğinden… Lezbiyenlik, teşhircilik…”
Konuşmaya devam ederken elimi kasıklarına götürdüm. Parmaklarımla sertleşmiş klitorisini okşadım. Kemik gibiydi. Amının zevk suyunda ıslatıp biraz daha okşadım kaygan kaygan… İnleyerek iki eliyle bileğimi tuttu, kendisine bastırdı elimi, daha çok okşamamı ister gibi…
“Ohh… Aşkımm… Erkeğim benim… Grup seksi unutma kocacım…”
“Evet, o da var. Nasıl istersin peki? Faruk mu gelsin aramıza? Yoksa karısı mı? Kocasıyla beraber mi sikelim seni?”
“Mmm… Oluur… Gelsin… İkiniz beraber sikin… Tost yapın beni… Karısı gelsin ya da… İkimiz sevişelim, seni paylaşalım aramızda, sikini yalayalım. Önünde domalalım sırayla sik bizi… Senin kucağına oturayım, o da gelsin amımı yalasın. Önlü arkalı zevk verin bana… Pornolardaki gibi tıpkı… Ohhh… Çılgınca aşkım… Harikaa…”
Kulaklarıma inanamıyordum. Sevinçten çıldırmak üzereydim. Hanife’yi siktiğimden haberi olmasın diye ödümün patladığı, ilişkimizi saklamak için akla karayı seçtiğim karım kendisi söylüyordu, grup seks yapmayı teklif ediyordu bana…
Neredeyse söyleyecektim gerçekleri ama tuttum kendimi… Sikiş sırasında zevk almak için söylüyor olabilirdi bunları… Kendini gaza getirmek, daha çok zevk almak istiyor olabilirdi.
Elimle karımın amcığını okşamaya devam ederken video klasörünü açtım.
Bizimkiler sikişe başladılar karı koca… Kamerayı ya da telefonu tripoda koyup sabitlemişti sapık Faruk… Sikişmelerini videoya alıyordu. Her pozisyonda sikişiyorlar, Hanife bana mısın demiyordu kocası sikerken… Zevkten gözleri kaymış, sürekli inliyor, sık sık orgazm olduğunu görebiliyorduk.
“Uhh… Kadın çok fena aşkım…” dedi karım… Gözlerini ekrandan ayırmıyordu.
“Evet bebeğim… Yarak yemeye bayılıyor karısı… Şuna bak, kocası bastıkça daha çok çekiyor kendine…”
“Ben de bayılıyorum Koray… Hadi gel, sen de beni sik… Çok canım istiyor şu anda… Dayanamıyorum…”
Yatakta kendini kaydırdı, sırt üstü yatar vaziyete geldi. Bacaklarını araladı, iki eliyle amının dudaklarını ayırıp parmaklarıyla okşamaya başladı. Gözleri bir bilgisayar ekranına gidiyor, sikişen karı kocayı izliyor, bir benim kalkmış sikime bakıyordu yalanarak…
Laptopu yatağın kenarına koyup doğruldum, bacaklarının arasında yerimi aldım karımın… Aslında benim de ondan farkım yoktu. Önceden bir posta atmama rağmen yarak taş gibiydi.
Sikimin belinden tutup mor başını karımın ıslak amcığına dayadım. Bir kaç kez dudakların arasına sürtüp ıslattım, sonra da başını soktum bastırarak… İnleyerek belime sarıldı karım,
“Ohhh… Sik beni aşkımm… Erkeğimm… Ohhh… Hadi kökle sikini… Baksana, nasıl ıslandım. Vajinam su içinde… Hadi kaydır içime… Ohhh….”
Gerçekten dediği gibiydi, yağlı kazık kaygan vajinasının içinde kaydı, bir anda dibini buldum. Sikimin başı rahim duvarına basıyordu, hissediyordum. Taşaklarıma kadar sokmuştum amcığına… Amından süzülen zevk sularıyla ıslanmış göt deliğini okşadım torbalarımı sürttürerek…
“Aghhh… Harika kocacım… Çok güzel… Ohhh…”
Yavaş yavaş belimi indirip kaldırıyor, ikimiz de zevkten zevke sürükleniyorduk. Laptoptan inleme sesleri gelince başımı çevirip baktım, Hanife ile kocası sikişmeye devam ediyorlardı. Klasördeki video dosyaları otomatik oynuyor, biri bitince diğeri başlıyordu.
“Mmm… Faruk da güzel sikiyor karısını ama…” dedi karım, benim laptopa baktığımı fark etmiş, o da izlemeye başlamıştı. Bir yandan vajinasında gidip geliyor, bir yandan Hanife’min kocasıyla nasıl sikiştiğini izliyorduk birlikte…
“Altında kısrak var çünkü…” dedim karımın amına köklerken… “Baksana, adamın üstünde nasıl çeviriyor kalçaları, değirmen gibi namussuz…”
“Ohh… Aşkım… Sen de kadını beğendin galiba… Sikmek mi istiyorsun terzinin karısını, söyle bana…”
“Bebeğim… Bu videoları kaçıncı izleyişim bir bilsen…” Karım boynuma sarılıp kalçasını yataktan kaldırdı, sikimi dibine kadar aldı amına…
“Azgın herif… Terzinin karısına baka baka otuzbir mi çektin yoksa? Ha? Ergen oğlanlar gibi…”
“Evet aşkım… Ne yalan söyleyeyim. Sana söylemeye çekindim. Ama çok otuzbir çektim. Baksana, değme pornodan farksız video çekmiş azgınlar…”
“Neden çektiler acaba? Bir yere, birine mi gönderdiler? İnternette paylaştılar mı? Kendileri zevk almak için mi çektiler? Ohhh… Devam et aşkım… Durma… Sik beni…”
Amından çıkıp domalttım karımı, tekrar arkadan amcığına girdim. Belinden tutup sikiyor, sikiyordum. Kasıklarım kalçalarında şaklıyor, taşaklarım klitorisine vuruyordu sallandıkça…
Laptop önünde kalmıştı şimdi… Ben karımı sikerken, karım da laptopta sikişen karı kocayı izliyordu sürekli, gözü onlardaydı.
“Ohhh… Toplu seks yapar gibi kocacım… Dördümüz beraber…” demez mi inlemelerinin arasında? Delirdim bunu duyunca, hınçla kökledim amcığına… Çılgın karımı acımasızca sikiyordum.
“Evet aşkım, çok güzel… Ama eşleri değişelim ara sıra… Faruk seni siksin, ben de Hanife’yi sikeyim. Olmaz mı?”
“Sik aşkım… Sik kocacım… Ohhh… Hanife’yi sik… Benim yanımda geçir yarağını… Ohhh… Kocası da beni siksin… Aynı yatakta… Aaahh… Geliyorum… Dayanamıyorum artık…”
Kendini benden kurtarıp sırt üstü yatağa attı tekrar… Bacaklarını aralayıp beni arasına çekti. Benim yarak ıslanmış amcığı otomatik olarak buldu, hırsla geçirdim, gidip gelmeye başladım.
Ben bu kadar dayanabileceğimi zannetmiyordum. Hayatımda böyle bir zevk almamıştım. Dörtlü grup seks yapma, eşleri değiştirme hayalleri coşturmuştu beni… Kasnaklaya kasnaklaya gidip geldim karımın amında…
Sonunda inleyerek, minik feryatlar kopararak aynı anda boşaldık. Karımın üstüne serilip kaldım nefes nefese… Soluğum kesilmişti sikişmekten…
Karımsa bacakları ikiye ayrılmış, sertliğini biraz kaybetmiş sikim hala amının içinde, nefes almaya çalışıyordu. Elini atıp kalçalarımı okşadı, hazla içimi çektim.
“Demek Hanife ha?” diye fısıldadı.
Artçı orgazm kasılmalarını sikimde hissediyordum, minik minik kasılıp gevşiyordu vajinası…
“Evet aşkım…” dedim aynı tonda… “Hanife…”